Bir yemeği güzel yapan sadece malzeme kalitesi ya da pişirme tekniği değildir.
Bazen bir lokmanın ardından gelen beyaz bir şarap, bazen ağır bir etin üzerine içilen soğuk bir kırmızı ya da yaz sıcağında ferahlatan bir kokteyl, yemeği bir anlama, bir hikâyeye dönüştürür.
Dodici & Özsüt, Çeşme Marina’nın büyüleyici manzarasında yalnızca yemek sunmaz — bir deneyim tasarlar.
Ve bu deneyimin en özel parçalarından biri de, mutfağımız ile barımız arasında kurulan yaratıcı uyumdur.
Mükemmel pişmiş bir dry-aged bonfile, dolgun gövdeli bir Cabernet Sauvignon ya da meşe fıçılarda yıllanmış bir Syrah ile taçlandırıldığında, sade bir akşam yemeği ritüele dönüşür.
Etin ağırlığını dengeleyen tanenler, damağınızda yankı bırakan bir sıcaklık hissiyle birleşir.
Deniz mahsullerinden oluşan tabaklarımızda, örneğin ızgara ahtapot ya da tereyağlı karides, yanına eşlik eden bir kadeh Chardonnay ile bambaşka bir boyuta geçer.
Beyaz şarap; tuzlu, hafif ve narin tatları öne çıkarır, yemeğin ince yapısını korur.
Akşamüstü rüzgarı Çeşme Marina’dan eserken, ferahlatıcı kokteyllerimiz ile lezzetli atıştırmalıklarımız buluşur.
Meyveli sangria, signature mojito veya gin & fresh biberiye gibi özgün tatlar, günün yorgunluğunu unutturur.
Özsüt’ün klasik tatlıları, örneğin fırın sütlaç ya da sakızlı muhallebi, sonrasında gelen hafif bir Amaretto veya Porto şarabı ile son dokunuşu alır.
Tatlıya zarif bir eşlik, akşama rafine bir veda.
Dodici & Özsüt’te her masa kendi hikayesini yazar.
Aşkla hazırlanan yemekler, özenle seçilmiş içeceklerle tamamlandığında; sıradan bir akşam, hayatınızın unutulmaz anlarından biri olabilir.
Yemeğin tadını bilenler, eşlik eden içkinin önemini asla göz ardı etmez.
Dodici & Özsüt olarak biz, bu uyumu sizin için incelikle kuruyoruz.
Çeşme Marina'nın eşsiz atmosferinde, gelin bu lezzetli dengeyi birlikte keşfedelim.